“Hayatın gayesi metafiziğe
dayanıyor.”
Değerli Samanyolu Fanları, farklı dizimiz Farklı
Boyut'un yapımcılığını üstlenen Mehmet Akyol Ağabeyimiz İle 'Farklı Boyut Set
Röportajı' dahilinde samimi bir görüşme gerçekleştirdik. Biliyorum set röportajı
için sabırsızlanıyorsunuz. Ama dişinizi biraz daha sıkın. Merakınızın tavan
yaptığını görmek istiyorum dersem umarım bana kızmazsınız. : ) Çok yakında
Farklı Boyut röportajlarımız bölüm bölüm sizlerle olacak. Takipte kalın diyor ve
sizleri değerli yapımcımız Mehmet Akyol ile tanıştırıyorum.
Buyurun...
Samanyolu Fanları: Öncelikle sizi tanısak; Mehmet Akyol
kimdir?
Mehmet Akyol:
1978 Manisa doğumluyum. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi
Radyo-TV-Sinema bölümünden mezun olduktan sonra, malum erkekler için önemli bir
kavşak olan askerliği yedek subay olarak yaptım. Daha sonra Samanyolu
Televizyonu drama biriminde çalışmaya başladım. Başlayış o
başlayış…
Samanyolu
Fanları: Televizyon
dünyasına adım atmak nereden aklınıza geldi?
Mehmet Akyol: Aslında biz üniversite
hazırlık kurslarına gittiğimiz yıllarda birkaç arkadaş birbirimizle soru
çözerken televizyon spikerlerini taklit ederek birbirimizle alay ederdik. Etüt
salonlarında ders çalışmalarımızı, o anki streslerimizi kafamızda ‘filmik’
olarak canlandırıp, birbirimize espri yapardık. Tercih dönemi geldiğinde bir de
baktık ki hepimiz iletişim fakültesini tercihler arasında üstlere
yerleştirmişiz. Yani o gün bu fakülteyle neler yapabileceğimizi açıkçası çok
bilmiyorduk, ama ‘Ya Allah’ deyip girdik bu dünyanın içine.
Samanyolu Fanları: Yaptığınız işin güçlüklerinden bahsetmek gerekirse
neler söylemek istersiniz?
Mehmet Akyol: Hımm… Bu soruyu tam
anlamıyla cevaplamaya kalksam herhalde bir kitap çıkar buradan. Şu kadarını
söyleyeyim, her hafta milyonlarca insana kaliteli, seviyeli, dolu dolu bir iş
sunmak zorundasınız; hele ki bunun mesuliyetinin olduğunu da düşünün. Eh, artık
işin zorluğunu varın siz düşünün. Ne kar, ne kış; ne gece, ne gündüz tanırsınız
herhalde.
Samanyolu
Fanları: Bir projenin
hayata geçiş aşamasını özetleyerek anlatır mısınız?
Mehmet Akyol: En başta ben bu
projeyi ne için yapıyorum sorusunun cevabını netleştirmek lazım. Sonrasında bu
işin hikâye anlatım biçimi ne olacak, karakterlendirmesi, mekân seçimi, doğru
‘cast’ çalışması, müziği, çekim ekibi kurulması gibi bir dünya iş… Ancak en zoru
da işin ‘konsept’ çatısının oluşum aşaması olsa gerek. Yani hikâyesi, anlatım
biçimi, formatı ve bunun başarıyla yazıya dökülmesi…
Samanyolu Fanları: Birçok işin yapımcılığında görev aldınız. Bunlar
arasında Kader Çizgisi, Ve İnsan Aldandı, Farklı Boyut gibi fantastik
taraflarının güçlü olması gereken yapımlar da var. Bu gizemli ve sırlı olayları
izleyiciye anlatmak bir yapımcı açısından ne kadar zor? Vermek istediğiniz
mesajı ne derece iletebiliyorsunuz yahut iletebildiğinize inanıyor
musunuz?
Mehmet Akyol:
Öncelikle şurayı bir düzeltelim. Benim yapımcı olarak ilk
işim Farklı Boyut, daha önceleri değerli büyüğüm, ağabeyim Mustafa Kartal’ın
yanında, yapım sorumlusu idim. Sorunun diğer kısmına gelince, fantastik ögeleri
içinde barındıran diziler aslında daha zevkli, renkli olmasına rağmen, genel
seyirci profili açısından biraz aykırı işler bunlar. Çünkü meseleyi getirip bir
aşk çıkmazına veya dozajı yüksek şiddete dayayamazsınız.Türkiye fantastik
dizilere, metafizik boyutlu projelere yeni yeni ısınıyor, bugün bunun zorluğunu
biz çekiyoruz ancak gelecekte bu alanda daha net başarılar alınacaktır. Bu
başarı bugün de mümkündür aslında. Belki de biz yeterince verimli
yansıtamıyoruz. Bir de seyircide genel bir kanaat var. Daha önce hit olmuş olan
bizim Sırlar Dünyası vardı. Şimdi yapılan her metafizik işi Sırlar Dünyası
zannedip izlemeyenler veya tekrar olduğunu düşünenler var. Bu da maalesef genel
bir yanlış algı. İşte bundan dolayı bu tarz işlerimizin beğenilirliği yüksek
olmasına rağmen, izlenirliği düşük kalıyor.
Samanyolu Fanları: Mehmet Akyol’dan komedi veya mahalle dizisi
izleyebilecek miyiz?
Mehmet Akyol: Neden olmasın… Her şey
mümkündür.
Samanyolu
Fanları: Projelerinizde
takip ettiğiniz ve “Şunları aşmam” dediğiniz kurallarınız var mı? Var olmalı mı?
Yoksa her yapımcı her işi ayırt etmeden yapmalı mı?
Mehmet Akyol: Başta da belirttiğim
gibi bu iş hem ticari, hem ahlaki, hem de faydalı olmak zorunda; yani böyle
olmalı aslında. Kural da kalıp da budur bence.
Samanyolu Fanları: Peki, “işte bu tam benim yapmak istediğim bir yapım”
dediğiniz yerli yahut yabancı diziler var mı?
Mehmet Akyol: Öyle değil de, bazı
kitapları okuyup biz bunun dizisini yapsak ne bomba olur aslında dediğim
oluyor.
Samanyolu
Fanları: Şu an hayata
geçirilmiş olan ve devam eden Farklı Boyut dizisinin oluşma aşaması ne derece
zor idi? Dizinin seyri hayal ettiğiniz gibi mi?
Mehmet Akyol: Farklı Boyut özü
itibariyle Melek karakterinin imanî yolculuğunu anlatıyor. Melek taklidî imandan
tahkikî imana doğru bir yolculuk yapıyor. Zaten siz de görüyorsunuz, Melek her
geçen bölüm dinî hayatında biraz daha dikkatli, hassas olmaya doğru gidiyor.
İşte burada onun yardımcısı Davud Amca, karşısında da bunu o yoldan geri
çevirmeye çalışan insî şeytan gibi Hançer var. Aslında bir düşünelim.
Hayatımızda metafizik unsurların lezzetini bir düşünelim. Sevgi, merhamet,
duygunun her türü, ruh, iman, inanç, dua, melekler, şehitler, ümit… Çoğaltmak
mümkün. Ne kadar lezzet alıyoruz bu unsurlardan değil mi? Aslında hayatın
gayesi, varlığın aslı da metafiziğe dayanıyor. Buradan bakıldığında bunlar
Farklı Boyut’ta var. Bir denklem yapacak olsak, Farklı Boyut’un günün birincisi
olması lazım. Ancak seyircinin kabahati yok, demek ki biz bu lezzetleri
kıvamında ve yeterince seyirciye verememişiz. İzleyeni müptela olan, “Yahu bu
dizide bir tılsım var; tatlı, hoş…” diyen birçok seyirci var. Çok da dua eden
var iyi ki böyle bir dizi var diye. İnanıyorum ki bu kitle hızla artacaktır.
Çünkü insanlığın bu lezzetlere ihtiyacı var. E haliyle bu lezzetleri ekrana
yansıtacak kadroyu ve yapıyı oluşturmak hiç de kolay olmadı.
Samanyolu Fanları: Son iki sezonda özellikle Samanyolu Televizyonu’nda
dizi konusunda bazı sıkıntılar göze çarpıyor. Bazı diziler bir sezonu dahi
bitiremiyor. Bunun sebepleri neler olabilir?
Mehmet Akyol: Tabii bunun en bariz
sebebi Türkiye’nin artık dizi çöplüğüne dönmüş olması. Her yıl yüzlerce dizi,
binlerce hikâye tüketiliyor. Bundan biz de nasibimizi alıyoruz tabii ki. Toplumu
günümüze göre, sosyoekonomik, psikolojik yönleriyle doğru okuyup ihtiyaca göre
dizi yapmak gerekiyor. Yoksa dizilerin ömrü bitmedi. Dizilere talep devam
edecektir. Bu, biraz da frekans meselesi… Samanyolu TV’deki her dizi emin
olunuz, çok zor çıkıyor, üzerinde ciddi olarak kafa yoruluyor, birçok aşamadan
geçip yayına veriliyor, tam bir doğum sancısı çekiliyor adeta. Her projeye
baştan güveniliyor ancak bazen hissettiğimizi ya ekrana yansıtamıyoruz ya da
seyirciyle frekansı tutturamıyoruz.
Samanyolu Fanları: Gelecekte televizyon dünyasında olabilecek gelişmeleri
nasıl bekliyorsunuz, ne gibi değişimler öngörüyorsunuz?
Mehmet Akyol: Rekabet giderek
artacak, ben gelecekte daha seviyeli yayıncılığın çok prim yapacağına
inanıyorum. Ayrıca tematik kanal anlayışının iyice yaygınlaşacağını
düşünüyorum.
Samanyolu
Fanları: Yeni gelen nesilde
televizyon veya sinema dünyasına meraklı insanlara bu dünyayı tavsiye ediyor
musunuz?
Mehmet Akyol:
Delicesine çılgınca seviyor ve istiyorlarsa tabii ki evet.
Yoksa bu dünya, bir hevesle girilecek dünya değil. Ama giren de kolay kolay
çıkamaz söyleyeyim. Bu sektör virüs gibidir. Bulaşır,
kurtulamazsınız…
Samanyolu
Fanları: http://www.samanyolufanlari.com
sitemizi takip ediyor ve yorumlarımızı dikkate alıyor musunuz?
Mehmet Akyol:
Siteyi sosyal bir platform olarak ilgiyle takip ediyorum.
Hemen her konuya, her diziye gelen yorumlara bakmaya gayret ediyorum. Çok
değerli çok güzel fikirler ortaya atılabiliyor, bazen bundan dolayı çok keyif
aldığımı söylemeliyim. Yolunuz açık olsun.
Samanyolu Fanları: Son olarak bizlere neler söylemek
istersiniz?
Mehmet Akyol:
Estağfirullah. Dualarınıza, manevi himmetlerinize çok
ihtiyacımız var. Bunu bizden esirgemeyin. Tüm arkadaşlarıma ekibim adına
selamlarımı, sevgilerimi sunarım.
-www.samanyolufanlari.com-